Küresel pazarlama ve satış (ihracat) ile ilgili süreçleri, hem talep hem de arz tetikleyebilir. Başlangıç noktamız, bir ülkenin bildirdiği ihtiyacı karşılayacak firmayı bulmak da olabilir; bir firmanın, bir ürününü ihraç etmek istemesi de olabilir. Diğer bir deyişle ya biz, ihtiyacı karşılayan firmayı buluyoruz ya da ihracat yapmak isteyen kuruluş bizi buluyor. Dolayısıyla bizim için süreç, kuruluşla temasa geçtiğimiz noktada başlıyor.
Kuruluşlarla bizim “İhtiyaç Karşılama Analizi ve Strateji Geliştirme Süreci” olarak tanımladığımız bir süreç izliyoruz. Bu sürecin ilk adımında, kuruluşla birlikte mevcut vizyonu ve hedefleri gözden geçiriyoruz. Vizyonun, sürdürülebilir ihracata yönelik olması ve hedeflerin de bu doğrultuda belirlenmesi önemli. Bunlar sağlandığında, hepimiz aynı anlayışa ulaşmış oluyoruz. Bu vizyon ve hedefler, sonraki aşamalarda yapılacak tüm çalışmaların çerçevesini belirliyor.
Bir sonraki aşamada, rekabetçilik analizi gerçekleştiriyoruz. Bu kapsamda; ürün ve hizmetlerin teknik özelliklerini, kalitelerini, kuruluşun üretim kapasitesini, teslim sürelerini, fiyatlandırma politikasını ve yönetim süreçlerini, rekabetçilik bakış açılarıyla ele alıyoruz. Diğer bir deyişle taraflar arasında görüşmelerin başlamasından teslimata kadar olan ihracat sürecinin tamamını kapsayan bir analiz yapıyoruz. Bu analiz süreciyle ilgili tüm ayrıntıları, geçmişte yaşadığımız tecrübeleri de katarak belirledik. Çok ilginç şeylere tanık olduk. Örneğin, iyi bir ürününüz var, tüm bağlantıları yapıyorsunuz, sipariş de geliyor. Ama üretim kapasitenizin yetersizliğinden zamanında teslim edemiyorsunuz. Ya da ihale aşamasında teknik bir analiz talep ediliyor; ama bu analiz zamanında tamamlanamıyor. Dolayısıyla “Doğru ürüne ya da hizmete sahibiz, hele bir başlayalım!” demiyor, her şeyi önden irdeliyoruz.
Sürecimizde, rekabetçilik analizinin tamamlanması Sürecimizde, rekabetçilik analizinin tamamlanmasıyla geldiğimiz noktada, ilgili kuruluşun ihracata yönelik vizyonu, genel hedefleri ve ne ölçüde rekabetçi olabileceği ortaya konmuş oluyor. İzleyen aşamada, rekabetçilik süzgecinden geçmiş bu temel üzerine stratejik hedefleri, yol haritasını ve başarı kriterlerini tanımlıyoruz. Örneğin, “Şu üründen toplam şu kadar adedi, şu ülkelere, ihalelerine katılarak, şu zaman diliminde satmış olmayı hedefliyorum!” şeklinde özetlenebilecek sonuçlara ulaşıyoruz.
İlgili kuruluşun, bu somut hedeflere ulaşmak için bazı farklı ihtiyaçları da olabilir. Örneğin, hedeflenen üretim rakamlarını yakalayabilmesi için makina-teçhizat yatırımı yapması gerekebilir. İhracatla ilgili süreçleri takip etmesi için yeni bir birim kurması gerekebilir. Bazı belgeleri ve sertifikasyonları alması gerekebilir. Tüm bunları, sürecimizdeki bir sonraki aşama olan “ihtiyaçların belirlenmesi” aşamasında ele alıyoruz. GLOMAS’ın burada önemli bir farklılığı da ortaya çıkıyor. Bu ihtiyaçları karşılamaya yönelik yatırım desteği konusunda da hizmet veriyoruz. Yol haritasının ve ihtiyaçlarının belirli hale gelmesiyle, uygulama sürecine geçiyoruz. Burada da GLOMAS markamızın çatı şirketi “HB Grup”un ismine ilham veren “Her zaman Birlikte” mottosuyla hareket ediyoruz.